15 Ağustos 2014 Cuma

kara dut ağacı...

.....

karadut ağacının altında
beyaz elbise ile dut toplarken ki heyecanım gibisin
dokunsam izin kalacak
dokunmasam sızın....

gulni - themulberrylover :)




14 Ağustos 2014 Perşembe

dokunmayınız boyalıdır

......

açmaya niyetlendiğin kapının üstünde bile
'dokunmayınız kapı boyalıdır' 
yazarken

vaad etmediğin zamanlar için 
'dokunmayınız yüreği kapalıdır'
yazmalısın...


gulni - theheartpainter :)





4 Ağustos 2014 Pazartesi

film karesi

.....

ağır bir film karesinin en belirsiz anı gibiydin

çelimsiz bir çocuğun bakışında
yağmurun tene son dokunuşunda
deniz kenarında çakıl taşının ayağa battığı anda
suyun acıyı hafiflettiği alacakaranlığında

ağır bir filmin en beklenmedik anda kopması gibiydin
sadece gittiğin yöndeki ışıklara bakan gözlerime nem olabildin

gulni - thefilmproducer :)







13 Temmuz 2014 Pazar

yağmur

.....

ilkbahar yağmurunda ıslanırken
yürüdüğüm kaldırımda

anlamadan mırıldanırken
fransızca şarkının ezgilerini

su birikintisinde
gördüm silüetini 

gökyüzü derinliğinde bana bakarken 

sudaki aksin miydi şaşırtan
yoksa mırıldandığım şarkı mıydın?

sen gökyüzüne ben yağmura karışarak giderken...

gulni-theraindrop









9 Temmuz 2014 Çarşamba

gibisin

.....

yüksek bir köprüden atlamak gibisin
göründüğün gibi değil hissettiğim gibisin

sadece sudaki iz, pencerenin buğusuna yazılan aşk gibisin

gulni - theinvisiblekiss





28 Haziran 2014 Cumartesi

teğet

.....

bir dokunuş uzağına
düşen yüreği 
görmezden gelirken

bir serzenişlik
cefa yaratırsın
bir soluk uzağına

yolun en dar halindeki viraj gibi hayatını teğet geçersen
ne dokunursun taşa toprağa ne de düşersin bir solukta yokuşa...

dolu dolu yaşayamadan hayatı
çırılçıplak yüreğinle dolu'ya tutulursun

gulni - thehailfail :)











24 Haziran 2014 Salı

bir vardir bir yoktur

.....
çiy tanesinin
anı vardır geleceği yoktur
pırıltısının
sabahı vardır akşamı yoktur
varlığının
ayazı vardır güneşi yoktur

aşk gibidir 
bir vardır bir yoktur

gulni-thedewy





kelebek


.......
bazen uçuşmasına izin vermek gerekir yüreğin,
nereye gideceğini bilmez kelebek misali,
sadece dikkat etmek gerekir 
zamanın bir kelebek ömrü kadar hızla aktığına..
2002

gulni-thebutterfly












cambaz


...
gerdiğin ipte 2 cambaz mıydık?
yoksa cambazın ayağının altındaki ip olmaya yetecek kadar mı gerildik?
2005

gulni-thelifeacrobat






çifte kavrulmuş

....
niteliğini belirleyemediğin sevgilerden olmasın bizimkisi demiştin
niteliğini belirledik
çifte kavrulmuş :)

gulni-thearbitrary




17 Mayıs 2014 Cumartesi

can yanığı

.........
eline kıymık batsa yanan canını tarif edemiyorken
nasıl izah edersin madenci yakınlarına
can yanığını


kömür karası yürek yarası
gece karanlık
gündüz alaca
can yanık….

gulni - thelamenterofSOMAcoalminers







11 Mayıs 2014 Pazar

hava cıva....

....
insanların sende gördükleri ancak kendi suretleri
uzaktan tümsek bir ayna ile bakarken sana

ayna ayna söyle bana  
herkesin sır'rı farklı 
kimi metal, kimi altın kimisi ise hava cıva


gulni-themirrorreflection :)









5 Mayıs 2014 Pazartesi

sen'sizlik

.....
beni benden alıp giderken 
geriye sadece 
sen'sizlik
kaldı

gulni-theheartthief :)






4 Mayıs 2014 Pazar

aşk'olsun

.....
kahkahaların çınlatırken geceyi
en derin uykusundan uyanmışsa cırcır böcekleri
bir yaz gecesi rüyasına dalmaya ramak kalmışsa
bırak periler kralı oberon öpsün yanaklarından
bir soluk alayım dediğin anda, ciğerlisinden aşk'olsun hayatında :)

gulni-theloveelf :)





yaşam tutulması...

....
yaşadıklarım dediğinde için acıyorsa
hissettiklerini kelimeye dökemiyorsan
çıkmaz sokakla araf arasında bir yerlerdeysen
gözyaşlarını dökmeye bile gücün kalmadıysa 
hani gecenin en karanlık anı şafağın sökmeye başladığı zamandır diyorsa sevdiklerin
bil ki nefes kesecek bir yaşam tutulmasının tam da ortasındasın...


gulni-thelifeeclipse :)









19 Nisan 2014 Cumartesi

son kullanma tarihi...

....

artık baktığın yerde değilse,
sor gönlüne en son ne zaman bakmışsın gözlerine
bir ten bin dokunuş değilse hissettiğin
hepsi bir yana hiç ciğer parem dememişsen
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
dönüp dolaşıp en sonunda kürkçü dükkanına geri gelmişsen,
düğüm olmadan anlat bakalım 
değmiş mi diğer kürkçü dükkanları yüreğine 
en olmadık yerde iç çekerken,
anılarına dalarken bulduysan kendini
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
karşı camın yansımasında başka bir yüz görüyorsan
parlak mı parlak bir yanılsamanın tam da içindeysen
güneş gözlüğü camının gözlerini gizlediği andaysan
bir hal bir gizem katıyorsan kelimelerine
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
(nisan 2014)
gulni-thebestbeforelover

16 Nisan 2014 Çarşamba

Türk kadınının yaz diyetleriyle bitmek bilmeyen imtihanı :)

Merhaba,

tekrar beraberiz :)

bugün yine televizyon önünde otururken her yılın nisan ayında başlayan ve muhtemelen eylül civarı sona eren 'tüm bildiklerinizi unutun en muhteşem diyet bu diyet' festivali anonslarına denk geldim.

her yıl aynı dönem kafamda aynı sorunsal var, türk kadınına bu dayatmaca daha ne kadar sürecek. türk kadını diyorum hoş dünya üzerindeki pek çok kadın da diyebiliriz. her kış mevcut koşullara uyum sağlayarak her istediğini yiyen ve uzun kazaklar ve son teknoloji çoraplarla durumu kurtaran kadın için o nihai an gelmekte ve yaz yaklaşmaktadır.

bu nasıl bir çiledir, o bayıla bayıla yenilen böreklerin vücutta bıraktığı izler başa çıkılması güç bir psikoloji yaratmaktadır. oysa olay tamamen bir medya dayatmasıdır. her yıl aynı dönem her bir kadını tek tip (protatip) yapma çabasının bir ürünüdür. erkeklere hoş kişi geçme çabası bile değildir konu :) tamamen bakın '0' bedenseniz süpersiniz, değilseniz bir hiçsiniz dayatmasıdır.

peki kiloya sebep olan hastalıklardan haberdar mıdır bu dayatmacı arkadaşlar? tiroid? şeker? karaciğer? böbrek hastalıkları? aşırı kortizon kullanımını zorunlu kılan hastalıklar? vs.. ne yaparsanız yapın aşırı kilodan kurtulamazsınız. sağlığınız için göze aldığınız her tedavi sizi daha da zorlar... diyelim bunların hiç biri yok o zaman sadece ağzı için yemek yiyen birisiniz.
ağzı için yemek yiyen: doyduğu halde yemek yemekten haz aldığı için bunu durduramayan kişiye denir.
bu da başka bir durumdur, kişi yemek yemeyi o kadar seviyordur ki ayrı ayrı tadları almaktan o kadar hoşnuttur ki doğal olarak bunun da kdv'si kilo olarak döner
bir kısmı ise sevgi eksikliğinin yemek yeme ritüeline dönüşmesidir, bu çok derin bir konudur bence ve mutlaka bir danışmana gitmek, danışmak, anlamak ve anlaşılmak gerekir.
bir de genetik olarak yatkın olan insanlar vardır, ailesinde çeşitli sebeplerden kilolu olanlar atalarının genlerini taşır
bu sebepler sizde de mevcutsa sadece kendinizi çok sevin, doktorunuzu dinleyin, aldırmayın o diyet sıfır beden olayına :)
aynaya bakın ve kendinizin her koşulda bir mucize olduğunuzun farkına varın

yukarıda yazdığım gibi önemli sebeplerden kilo almıyor sırf kışın boğazınızı tutamadığınız için kilo alıyorsanız o zaman bir çiftten fazla sözüm var sizlere :)

kışın kilo alıp yazın geri vermeye uğraşmayın, alıyorsanız vermeyin dursun yerinde.. al ver al ver nereye kadar zaten bir işe yaramıyor değil mi?
porsiyon küçültün, hayatınızın her döneminde yapın bunu bir ay değil üç ay değil sürekli
vejeteryan değilseniz eğer, yiyecek kısıtlamayın sadece dengeli yiyin
sofranızda et, balık, sebze, meyve, süt ve süt ürünleri eksik olmasın
bir gıda için diğerinden vazgeçmeyin
eğer faydaları olmasaydı hayatımızda olmazlardı :)
çorba + salata + ara sıcak + ana yemek + tatlı + meyve yedikten sonra bunun çok normal ve dengeli bir menü olduğunu da düşünmeyin
hareket edin, spor salonu şart değil. evde hoplayın zıplayın dans edin, aynada kendi halinize gülümseyin, herşey para değil
salatayı özellikle de maydanoz salatasını başucunuza yerleştirin, sevmiyorsanız maydanozu, en sevdiğiniz sebze neyse onunla hazırlayın..
arada bir keyfe keder canınız ne istiyorsa onu yiyin, ödül verin nefsinize
kafanızda kendinizi rahat hissettiğiniz kiloyu netleştirin onu sabit tutun, baktınız az aştınız ertesi gün hafifleyin kışın depolayıp yazın kasmayın

bir de bırakın kim ne diyor ne demiyor siz kendinize ne diyorsunuz ona bakın :)
göbekli halleri ile erkekler nasıl gururla yürüyorlar değil mi? takıyorlar mı?
ona bile 'türk kası' dediler geçtiler

ya kendinizi sevin ve mucize olduğunuza inanın ya da çok dert ediyorsanız sabitleyip kilonuzu hayat kalitenizi yükseltin her altı ayda bir 10 günlük diyete girmeyin bence 

çünkü siz değerlisiniz :)

gulni-thetaster :)



26 Ocak 2014 Pazar

Mobbing derken :) kimin gücü kime yeterse

Merhaba :)

üçüncü gün üçüncü yazı :)
nerede kalmıştık, dün yönetici tiplerine örnekler vermiştim, yetmez ama evet şimdilik bu kadar
:)
peki bu yöneticiler sizin üzerinizde ne oluşturmak isterler?
özgüven eksikliği

bunu yapabilmek için gerekirse masanızı defalarca değiştirebilir, masanızdaki telefonunuzu alabilir, hatta sizi sadece yazıcıdan çıktı almakla bile görevlendirebilirler 
sadece dosyalama yapabilirsiniz, aklınıza gelebilecek her türlü angarya işi size yığarak bir de bunun dünyanın en büyük sorumluluğu olduğu konusunda ısrar edebilirler 
bölüm değiştirmenize, hiç olmadı bölüm içerisinde rotasyonunuza izin vermezler,
bazı yöneticiler bir de cinsiyet ayrımcılığına giderler ki bal börek :) kadın-erkek fark etmez, ne yaparsanız yapın karşı taraf açısından eksidesinizdir 

peki sadece yöneticiler mi uygular mobbingi... elbette ki hayır!
beraber çalıştığınız diğer takım arkadaşlarınız da pek meraklıdır bu eyleme, yöneticiniz sizi hırpalarken onlar da ne kadar içlerinde birikmiş mesele varsa ortaya dökerler
olur olmaz konudan kavga çıkartır, hiç aklınızın ucundan geçmeyecek konuları sizinle bağdaştırırlar
yakınınızda kimse yokken size eziyet ederler ama - çevreniz kalabalıklaşınca aniden size karşı sevgi gösterirler
böylelerinin eziyetini ispatlama şansınız yoktur, oldu da çevrenize anlatmak istediniz siz zalim olursunuz o da mağdur :)

peki sadece iş yerlerinin problemi midir mobbing?
toplumun her kesiminin etkilendiği bir konu olduğunu söylemek mümkündür
hatta çocuk yaşlardan itibaren, 
fiziksel dışlanma ile başlayabilir, çocuklar dünyanın en masum ve en gaddar varlıklarına dönüşebilirler :)
ebeveynlerin çocuklarını dikkatlice dinleyerek bu durumları tespit etmeleri elbette ki kolaydır

çocukluğunuza geri dönün sizin de anılarınızda fiziksel özellikleri nedeniyle dışlanan veya yüceltilen çocuklara dair görüntüler vardır
:)

toplumun her kesimi bir gruba kabul edilme veya ait olma hissiyle yaşar :)
bizim gibi toplumlarda özellikle el gör-sün revaçta olduğu için, mahalle baskısı ile ortaya çıkan dışlanmalar da yaygındır
geçen günlerde herkesin gündemine oturan kızlı-erkekli konusu da buna en güzel örnektir 
kendisinde başkalarını denetleme yetkisi gören komşuları tarafından şikayet edilen bir eve yapılan polis baskının da bir genç paniğe kapılarak kendisini apartman boşluğuna bırakmış ve hayatını kaybetmiştir
bu da toplumsal mobbingin bir başka çeşididir... 

kendi hayatının sorumluluğunu taşımaya gücü yetmeyen bir çok insanın başkalarının hayatını sorgulaması ve yargılaması ne kadar da trajiktir

bizim gibi toplumlar genelde başkalarının hayatları ile ilgilenir ve hep üçüncü şahısların eksikliklerine odaklanırlar
eşin diğer eşe yaptığı mobbing, kayınvalide-kayınpederin gelinine veya damadına yaptığı mobbing, komşunun dul kadına yaptığı mobbing, mahalle esnafının genç - dul - bekar kadına bakışındaki mobbing, köy yerinde sevdiği delikanlıya kaçtığı için namusun bedelini canıyla ödemesine neden olan mobbing, cinsel tercihleri nedeniyle dışlanan insanlara yapılan mobbing sosyal mobbingin diğer uzantılarıdır...

yukarıda yazılanların hepsi aslında mobbingi uygulayan kişinin karakter olarak ne kadar güçsüz olduğunu ortaya koysa da, toplumun sessiz kalışı ve hiç bir şey olmamış gibi davranması mobbingi uygulayana maalesef sessiz bir onay sağlamaktadır

o nedenle, bana dokunmayan yılan bin yaşasın denildiği ve çevremizde zarar gören her bir bireyin yanında toplumsal sorumlulukla yer almadığımız sürece bu blogda veya başka makalelerde ne kadar yazılırsa yazılsın.... kanımca bu eziyetin sonu gelmeyecektir...

çünkü sonuçta hep kimin gücü kime yeterse  

gulnithe-socialresister :)
















25 Ocak 2014 Cumartesi

Mobbing derken :) kimsin nesin necisin?

Merhaba :)

dünkü yazımızın devamı olarak bugün biraz da mobbing yapanların çeşitleri üzerinde duralım :)
yine belirtmek de fayda görüyorum, psikologların ve uzmanların bu konu üzerinde yazdıkları makalelerin özellikle takip edilmesini çok önemli ve gerekli buluyorum.. 

mobbing uygulayan kişinin bulunduğu konum itibarı ile 'mutlak' hakimiyeti vardır. mutlak hakimiyeti sadece konum ve mevki olarak tanımlamamak gerekir, kişi sizin hayatınızda 'mutlak' konumda olabilir :)

bir noktanın altını kesinlikle çizmek gerekir, mobbing karşıdaki kişiyi güçsüz yetersiz kılmak üzerine inşa edilir...

maalesef de uzun süre devam ederse mobbing uygulanan kişiyi özgüven eksikliğine kadar götürebilir..

bugün mümkün olduğunca yönetici tipleri üzerinde duracağım

1- ünvana takılan yönetici tipi:
bu yönetici sizi beyninde kategorize etmiştir, sizin vasıf ve yetkinliklerinizin onun için bir önemi yoktur, kısaca ağzınızla kuş tutsanız bu yönetici tipine yaranamazsınız boşuna enerji sarf etmeyin 
sadece sizi kategorize etmekle kalmaz bir de başkalarını da bu yönde telkin edip sizi yalnızlaştırmaya çalışır :)
sanırsınız kast sisteminde çalışıyorsunuz..
bu durumun geçici olduğu hissine kapılmayınız, yönetici değişmediği veya sizin ünvanınız yükselmediği sürece - ki zaten yükselmeyin diye elinden geleni yapıp sizi gereksiz işlere boğup başarısız olmanızı sağlayacaktır - bu durum değişmez

2- şikayet dinler hareket etmez yönetici tipi: 
en suya sabuna dokunmayan yönetici tipidir :) ortada bir mobbing olduğunun farkındadır ama diğer yönetici ile sorun yaşamamak ve kavgaya karışmamak adına sadece izler :) eline bir de mısır patlağı verseniz yeme de yanında yat konumu vardır :)
sizi en masum ve anlar hali ile dinler, konunun farkında olduğunun altını çizer geçici çözümler üretir ama kılını kıpırdatmaz  
size her ne çözüm üretiyorsa elinden yazılı alın :) hiç böyle bir cümle söylemedim bile diyebilir. doğrudan mobbinge eşlik etmese de seyirci konumu nedeniyle size zararı kesindir 

3- mobbing yapan yöneticinin arkadaşı olan yönetici tipleri:
bunlar süperdir, mobbing uygulayan kişinin tam arkasında durur ve onun kurduğu cümlelere onay vererek bire karşı iki veya üç konumunda sizin tepenizin atmasını ve sinirlenmenizi sağlarlar :) burada amaç bak herkesle geçimsiz bundan bir cacık olmaz diyebilecek ortamı yaratmaktır :) olur da sinirleriniz dayanırsa mümkün olduğunca sessiz ve sakince bu karşı atakları püskürtün :) baktınız olmuyor ortamdan uzaklaşın

4- bu işi ben böyle istemedim yönetici tipi:
işi verir talimatı da sözlü söyler ve siz gider kelimesi kelimesine o talimata uyarsınız ben bu talimatı bu şekilde vermedim derler :) hah tongaya bastığınızın resmidir, ilk oyun sahneye konduktan sonra talimatları sözlü almamanızda fayda vardır
e-mail veya elinizdeki kağıda aldığınız nota saat ve gün ibaresini koyun veya bir deftere not düşün.. söz uçar yazı kalır

5- sizin altınızdaki elemanı sizin tepenize getiren yönetici tipi:
bunlardan çoktur - kendi menfaatleri doğrultusunda size zarar vermek ve psikolojik olarak yıpratmak için sizin yetiştirdiğiniz insanı alırlar sizin üstünüze koyarlar :) o insanı boşverin onu kor kömüre el değmemek adına kullanılan maşa olarak kabul edin  
mücadele edilmesi gereken kişi sizi kendisine rakip gören veya gözünüzün üstünde kaşınız olduğunu fark eden yöneticidir

6- sizi hep aynı konumda aynı işlere mahkum eden yönetici: 
siz olduğunuz yerde kaldıkça mutlu mesut yaşayan ve bunu da size tavsiye eden yönetici tipidir. bu yönetici tipi, değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu henüz kavrayamamış yönetici tipidir, mobbing bunun neresinde derseniz :) siz ne talep ederseniz edin sizi yalnız tutarak hep aynı işi yapmaya mahkum eder.. siz o işi yapa yapa o kadar ustalaşırsınız ki en sonunda bunu sanki muhteşem bir şeymiş gibi 'o kadar iyi yapıyorsun ki seni bu işten almayı düşünemiyorum bile' diye özetler, bulunduğunuz bölümden bir milim kımıldayamadan emekli olursunuz

7- ben seninle çalışmak istemiyorum diyen yönetici:
:) hevesle girdiğiniz işyerinde yönetici en sessiz haliyle kulağınıza doğru eğilir ve kimsenin duymayacağı şekilde size 'seninle çalışmayı düşünmüyorum' der...
ve o dakikadan itibaren çalışmaz da - siz çalışırsınız o ayrı :) sizi bilgilendirmez - önemli verileri aktarmaz - yer yok diye toplantıya almaz - her türlü çabanıza dudak büker - sorularınızı yanıtsız bırakır ancak en ufak kusurunuzu ortaya döker - olası bir durumda birileri size karşı saldırgan davranırsa etik bir yönetici gibi yanınızda durmaz ve karşı safha geçerek, gerçek duruşunu gösterir  

8- sizi gece yarılarına kadar çalışmaya zorlayan yönetici:
üzerinize o kadar çok sorumluluk yükler ki eninde sonunda işleri bitirmek için gece yarılarına kadar çalışmak zorunda kalırsınız :) ama sadece siz ve size değer veren bir arkadaşınız - geri kalan çoktan evinde ayağını uzatmış dinleniyordur, yöneticiniz dahil - ne kadar düzgün iş yapsanız yapın bir yer de tökezlersiniz 
veeee işte bu haliniz gözden kaçmaz - hemen adı konur: performans düşüklüğü
ilave eleman talebiniz red edilir, yardım istekleriniz görmezden gelinir, sorumluluklar arttırılır ve siz her gün ezilmeye - kısır döngüye mahkum edilirsiniz. mobbingin en gözde uygulamalarından biridir - ülkeler nasıl böl parçala yönet ile yönetiliyorsa sizin için de çok sorumluluk ver - yalnız bırak- ve her gün güç kaybetmesine izin ver durumu geçerlidir :)

9- sizi hiç bilmediğiniz bir alana sürükleyen yönetici:
bu da sürekli aynı işi yapmanızı sağlayan yöneticinin ters çeşidi olup sizi hiç bilmediğiniz bir konuya sürükleyerek başaramamanıza neden olmak isteyen yönetici tipidir,  burada amaç alakanız olmayan bir konu bulmak size hiç bir koşulda yardım etmemek - ettirmemek ve sizden en kısa sürede en iyiyi beklemektir :) yüzme bilmeden köpekbalıklarının olduğu bir okyanusa düşmeye benzer... belirtmeye gerek yok burada sizi parçalamaya hazır köpekbalığı sizin yöneticinizdir.. denize düşen yılana sarılır diye sakın hareket etmeyin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kendinizi emniyetli sulara atmaya bakın

10- stres yapmamak lazım diyen ama hayatınızın en büyük streslerini size yaşatan yönetici tipi:
görünürde hayat dolu yaşamdan zevk alan biri konumundadır, hatta sizi de buna teşvik eder - çevresindeki insanlar tarafından bu hali beğenilir ve takdir edilir. ancak onun için insanlar iki kategoridedir: gücü olan ve bunu onun menfaatine kullananlar ve diğerleri, eğer siz bu diğerleri kategorisine girmişseniz, o kibar entellektüel görünümlü adam gider ve bir tazmanya canavarı gelir :) ortalık yerde size hakaret etme hakkını bile kendisinde bulabilir. bir gün önce hangi şarap hangi yemekle yenir diye muhabbet eden adamın yerinde yeller esmektedir :) uzun soluklu eziyet döneminin sonunda sağlığınız bozulduğunda ise şaka gibi kulağınıza eğilir ve 'her şeyden önemlisi sağlık, stres yapmamak lazım' der :) 

:) yukarıda sıralaması yapılan örnekler aslında hemen hemen her gün hayatımızın bir yerinde yer alan insanlardır  örnekler çoğaltılabilir
yarın ki konumuz sosyal alanda mobbing tipleri :)

okumaktan keyif aldıysanız yarın yine beklerim 
güzel bir pazar günü dileğiyle

gulnithelifesaver :)






24 Ocak 2014 Cuma

Mobbing derken :) Bu-da-ha-baş-lan-gıç-mü-ca-de-le-ye-de-vam :)

merhaba :)

sonhabarın tatlı esintilerini bitirip kış ile birlikte yeni yıla da girdik :)
2014 yılının herkes için keyifli ve hoş sürprizlerle dolu olmasını diliyorum..

uzun zamandır yazmak istediğim bir konu var.. bir kaç aşamada sizlerle paylaşacağımı düşünüyorum.. eskilerin dışlanma yeni neslin mobbing diye adlandırdığı eziyet yöntemi :) 

neden son cümlede gülümsedim diye sorarsanız, bu yazı dizilerini okuyanlarınızın arasında eş olarak diğer eşe mobbing uygulayanlarınız, üniversite öğrencisi olarak yakınınızdaki diğer arkadaşlarınıza mobbing uygulayanlarınız ve iş yerlerindeki çalışma arkadaşlarına - takım arkadaşlarına mobbing uygulayanlarınız da olacaktır...

Onlara söyleyeceğim şudur - Mobbing yapıldığının herkes farkında ve er ya da geç bu konuyla ilgili mobbing yaptığınız kişilerle yüzleşmek zorunda kalacaksınız! :D 

yazıyı bir psikolog veya uzman bir kişi olarak yazma şansım maalesef yok. dileğim bu yazıyı her okuyan kişide sadece mobbinge maruz kalanlarda değil bunu yapan ve göz yumanlarda da iki saniye olsun bir düşünme payı yaratmak!

Mobbing, bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması.
Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddetbaskıkuşatmataciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. En iyi ifade eden anlamıyla yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör anlamlarıdır.[1] Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline gelmiştir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Mobbing)

bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması... 
Türk Dil Kurumu :) kaba-dayı:isim Kendine özgü namus kurallarını esas alıp toplum kurallarının dışına çıkarak zorbalık yapan kimse
bloggerın notu: mobbing uygulayan ve buna göz yumanların :) halk dilinde yatacak yerleri yoktur :)

1- mobbing geliyorum demez: 
mobbing sessiz sedasız çaktırmadan ve sinsice gelir, genellikle size mobbing uygulayan kişiye karşı sempatiniz ilginiz hatta sevginiz bile olabilir, bu nedenle çok can yakıcı ve yıpratıcı bir sürece doğru ilerlersiniz
2- mobbing uzun solukludur: 
maraton koşusuna benzetilebilir, karşı taraf size ne kadar eziyet edecek alan bulur ve yanınızdaki insanlar bu yapılanları görmezden gelirse o kadar uzun sürer
3- mobbing yüzleşme gerektirir: 
mobbinge uğrayan kişinin kafasını kaldırıp önce mobbinge uğradığını kabul edip sonrasında da direnç göstermesi ve hayata daha çok bağlanması gerekir
4- mobbing entellektüel bir hareket değildir: 
maalesef mobbinge maruz kalan kişinin özgüvenini yerle bir etmek için hareket edilir.
5- mobbing sistematiktir: 
o kadar sistematiktir ki mobbinge uğrayan henüz durumu kavrayamadan kendisini başarısız ve güçsüz hissetmeye başlar
6- mobbing dış mihrakların işidir: 
dışarıdan beslenmezse ilerleyemez, çevredeki insanların mobbinge karşı - tavırları süreci belirler.
7- mobbing tepeden - paralelden - veya alttan gelebilir:
yönünü bilmenize imkan yoktur, her yönden ve herkesten gelebilir
8- mobbing yakan top gibidir:
ne kadar uzun süre mobbing topunu elinizde tutarsanız kendinize gelmeniz o kadar uzun sürer, mobbinge uğradığınızı anladığınız anda ya gerçekten mücadele edin veya orayı terk edin
9- mobbing saklambaça benzer:
maalesef sizi hep yalnızken yakalar şahit bırakmayan bir alacakaranlık kuşağı gibidir, ispatı zor ve meşakkatlidir
10- mobbing yapan en masum haliyle gelir en keskin haliyle sizi biçer geçer:
yanınızdaki eşiniz, dostunuz, güvendiğiniz amiriniz veya üniversitede en yakın arkadaşınız dahi olabilir kısaca mobbingi yapan kişi düşmanını yakından tanı stratejisi ile sizi tanır ve en hasas yönlerinizi kullanarak sizi vurmak için harekete geçer

:) bir sonraki yazımızda mobbing yapanların tipleri :) çeşit boyut ve güçleri :)
mobbingsiz ve stressiz güzel günlere
gulnitheanti-mobbing-er :)