19 Nisan 2014 Cumartesi

son kullanma tarihi...

....

artık baktığın yerde değilse,
sor gönlüne en son ne zaman bakmışsın gözlerine
bir ten bin dokunuş değilse hissettiğin
hepsi bir yana hiç ciğer parem dememişsen
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
dönüp dolaşıp en sonunda kürkçü dükkanına geri gelmişsen,
düğüm olmadan anlat bakalım 
değmiş mi diğer kürkçü dükkanları yüreğine 
en olmadık yerde iç çekerken,
anılarına dalarken bulduysan kendini
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
karşı camın yansımasında başka bir yüz görüyorsan
parlak mı parlak bir yanılsamanın tam da içindeysen
güneş gözlüğü camının gözlerini gizlediği andaysan
bir hal bir gizem katıyorsan kelimelerine
boşver o zaman son kullanma tarihi bitmiş sevgilerdensin

....
(nisan 2014)
gulni-thebestbeforelover

16 Nisan 2014 Çarşamba

Türk kadınının yaz diyetleriyle bitmek bilmeyen imtihanı :)

Merhaba,

tekrar beraberiz :)

bugün yine televizyon önünde otururken her yılın nisan ayında başlayan ve muhtemelen eylül civarı sona eren 'tüm bildiklerinizi unutun en muhteşem diyet bu diyet' festivali anonslarına denk geldim.

her yıl aynı dönem kafamda aynı sorunsal var, türk kadınına bu dayatmaca daha ne kadar sürecek. türk kadını diyorum hoş dünya üzerindeki pek çok kadın da diyebiliriz. her kış mevcut koşullara uyum sağlayarak her istediğini yiyen ve uzun kazaklar ve son teknoloji çoraplarla durumu kurtaran kadın için o nihai an gelmekte ve yaz yaklaşmaktadır.

bu nasıl bir çiledir, o bayıla bayıla yenilen böreklerin vücutta bıraktığı izler başa çıkılması güç bir psikoloji yaratmaktadır. oysa olay tamamen bir medya dayatmasıdır. her yıl aynı dönem her bir kadını tek tip (protatip) yapma çabasının bir ürünüdür. erkeklere hoş kişi geçme çabası bile değildir konu :) tamamen bakın '0' bedenseniz süpersiniz, değilseniz bir hiçsiniz dayatmasıdır.

peki kiloya sebep olan hastalıklardan haberdar mıdır bu dayatmacı arkadaşlar? tiroid? şeker? karaciğer? böbrek hastalıkları? aşırı kortizon kullanımını zorunlu kılan hastalıklar? vs.. ne yaparsanız yapın aşırı kilodan kurtulamazsınız. sağlığınız için göze aldığınız her tedavi sizi daha da zorlar... diyelim bunların hiç biri yok o zaman sadece ağzı için yemek yiyen birisiniz.
ağzı için yemek yiyen: doyduğu halde yemek yemekten haz aldığı için bunu durduramayan kişiye denir.
bu da başka bir durumdur, kişi yemek yemeyi o kadar seviyordur ki ayrı ayrı tadları almaktan o kadar hoşnuttur ki doğal olarak bunun da kdv'si kilo olarak döner
bir kısmı ise sevgi eksikliğinin yemek yeme ritüeline dönüşmesidir, bu çok derin bir konudur bence ve mutlaka bir danışmana gitmek, danışmak, anlamak ve anlaşılmak gerekir.
bir de genetik olarak yatkın olan insanlar vardır, ailesinde çeşitli sebeplerden kilolu olanlar atalarının genlerini taşır
bu sebepler sizde de mevcutsa sadece kendinizi çok sevin, doktorunuzu dinleyin, aldırmayın o diyet sıfır beden olayına :)
aynaya bakın ve kendinizin her koşulda bir mucize olduğunuzun farkına varın

yukarıda yazdığım gibi önemli sebeplerden kilo almıyor sırf kışın boğazınızı tutamadığınız için kilo alıyorsanız o zaman bir çiftten fazla sözüm var sizlere :)

kışın kilo alıp yazın geri vermeye uğraşmayın, alıyorsanız vermeyin dursun yerinde.. al ver al ver nereye kadar zaten bir işe yaramıyor değil mi?
porsiyon küçültün, hayatınızın her döneminde yapın bunu bir ay değil üç ay değil sürekli
vejeteryan değilseniz eğer, yiyecek kısıtlamayın sadece dengeli yiyin
sofranızda et, balık, sebze, meyve, süt ve süt ürünleri eksik olmasın
bir gıda için diğerinden vazgeçmeyin
eğer faydaları olmasaydı hayatımızda olmazlardı :)
çorba + salata + ara sıcak + ana yemek + tatlı + meyve yedikten sonra bunun çok normal ve dengeli bir menü olduğunu da düşünmeyin
hareket edin, spor salonu şart değil. evde hoplayın zıplayın dans edin, aynada kendi halinize gülümseyin, herşey para değil
salatayı özellikle de maydanoz salatasını başucunuza yerleştirin, sevmiyorsanız maydanozu, en sevdiğiniz sebze neyse onunla hazırlayın..
arada bir keyfe keder canınız ne istiyorsa onu yiyin, ödül verin nefsinize
kafanızda kendinizi rahat hissettiğiniz kiloyu netleştirin onu sabit tutun, baktınız az aştınız ertesi gün hafifleyin kışın depolayıp yazın kasmayın

bir de bırakın kim ne diyor ne demiyor siz kendinize ne diyorsunuz ona bakın :)
göbekli halleri ile erkekler nasıl gururla yürüyorlar değil mi? takıyorlar mı?
ona bile 'türk kası' dediler geçtiler

ya kendinizi sevin ve mucize olduğunuza inanın ya da çok dert ediyorsanız sabitleyip kilonuzu hayat kalitenizi yükseltin her altı ayda bir 10 günlük diyete girmeyin bence 

çünkü siz değerlisiniz :)

gulni-thetaster :)